Pages

26 Nisan 2015 Pazar

Şampiyon Giresun Yazdıracağız...

Öncelikle şunu söylerek başlamak istiyorum.Dün Giresun , basketbol adına çok güzel bir gün yaşadı.Aramızda çok önemli isimler vardı.Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Harun Erdenay, Mirsat Türkcan, Misko Raznatoviç, Birtan Saka, Zülfü Koşut, Atilla Emrullah gibi Türk Basketbolunun efsane isimleri Eurochallenge'e ev sahipliği yapan Trabzon Mp ' için  Karadeniz'e gelmişlerdi.Kendilerini Giresun'a davet eden Sayın Bülent Yavuz'un isteğini kırmayan isimler önce yönetimimizle güzel bir yemek yedi ve ardından Yeşilgiresun - Pertevniyal maçını izlemek üzere 19 Eylül Kapalı Spor Salonu'na geçtiler.
Yeşilgiresun - Pertevniyal maçına gelirsek ise mücadele Pertevniyal adına çok büyük önem temsil ediyordu.Lig'de kalabilmek adına Giresun'dan alınacak bir galibiyet çok fazla şey değiştirebilirdi.Giresun'un hedefi ise kalan maçlarını kazanıp play-off'lara iyi bir sıralamadan ve moralli girmekti.Kadro kalitesi açısından baktığımızda Yeşilgiresun Belediyespor tecrübeli ve üst düzey oyuncularıyla favoriydi.Fakat Pertevniyal'de çok yetenekli genç oyunculara sahipti.Okben Ulubay , Emircan Koşut , Berk Demir gibi.Basketbol otoriteleri tarafından ileride Anadolu Efes'i Cedi Osman gibi sırtlaması beklenen isimler.
Maça gelirsek Yeşilgiresun Belediyespor istediği gibi başlayamadı.İlk periyot Ramazan Tekin'in sayılarına dur diyemedi ve şut isabet yüzdesi'de oldukça düşüktü.Fakat ilk periyot belki de Yeşilgiresun'da konsantrasyon açısından ayakta kalan tek isim vardı ; Ramel Bradley.Ramazan Tekin'in sayılarına Patrick Miller'in asistleri ve Ramel'in sayılarıyla karşılık verdik.Ama yine de ilk periyotu önde tamamlayamadık.19-21.İkinci periyot'da daha diri bir savunma beklediğimiz ekibimimiz yine savunmada gard'ını düşürdü ve seri sayılar yemeye başladık.Bundan sonra da Ahmet Kandemir'in molası gecikmedi.Moladan sonra Patrick Miller'ın penetreleri ve Ramel'in orta mesafe atışları ayrıca Gökhan'ın da smaçları taraftarı'da ateşledi ve seri'ye güzel bir seri ile karşılık verdik.Fakat yine de ilk yarıyı geride kapattık.37-38.Bu sezon çoğu maçta ilk yarıyı geride kapatıp , ikinci yarı savunmada toparlanan ve maçı kazanan ekibimizden beklenti yine aynı yöndeydi.3.periyot başladığından ise taraftar desteğinide arkasına alan ekibimiz güzel bir başlangıç yaptı fakat Alaaddin Yakan yönetimindeki Pertevniyal 3.periyot boyunca oyun dsiplininden hiç kopmadı ve son periyota 60-60 eşitlik ile girildi.Son periyot güzel bir hücum organizasyonu kuran ve müthiş bir savunma örneği ortaya koyan ekibimiz 13-0 ' lık seri ile maçın sonlarına doğru Pertevniyal'i oyundan koparttı ve maçı 84-73 kazandı.
Ekibimizin maç sonu istatistiklerine baktığımızda şunu görüyorum.Pertevniyal maçında diğer maçlarımıza göre düşük bir üç yüzdesi ile oynadık.Mondi Melikşah maçında %42 ve Mersin Bşb maçında %31 ile üçlük atan ekibimiz bu maçta bu sayıların altına indi ve %28 ile üçlük attı.Fakat 2 sayı yüzdesine baktığımızda son iki maçta %54 ve %62 ile oynayan ekibimiz bu maçta %64 ile 2 sayı bularak son iki maçı bu alanda solladı diyebiliriz.Ben bunda Pertevniyal'in pota altı savunmasının kötü olması nedeniyle Ahmet Kandemir'in oyunculardan içeriye oynamalarını istemesine bağlıyorum.
Ramel Bradley , Patrick Miller ve Mutlu Demir'in 17'şer sayı ile oynaması içeriye penetre eden gardlarımızın ve Mutlu Demir'in pota altında fiziğinin avantajını kullanması bize maçı kazandırdı diyebilirim.Değerli yöneticimiz Fatih Yamak'ın da dediği gibi ;
''10 maçlık maratonun 8.maçında 7.galibiyet , kaldı 2...Allah nazarlardan saklasın , utandırmasın...''

25 Nisan 2015 Cumartesi

Böyledir Bizim Sevdamız...İçimizden Birisi : Bekir Poyraz !

Yeşilgiresun Belediyespor'un değerli yöneticisi Dr.Bekir Poyraz'la hoş bir sohbet gerçekleştirdim.Kendisi ile Yeşilgiresun Belediye hakkında hemen hemen her şeyi konuştuk.Kendisine beni kırmadığı için buradan bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum.

+Öncelikle Giresun'da nasıl bir hayat geçirdiniz?Eğitiminizi nerede tamamladınız?
-Çocukluğum Giresun'da geçti ve lise yıllarında Giresun'dan eğitimim için ayrılıp yaklaşık 15 yıl sonra uzman hekim olarak Giresun'a döndüm.Ankara'da üniversite okuyup , İstanbul'da ihtisas yaptıktan sonra bu güzel ve yalnız kente alışmak pek kolay olmadı yıllar sonra.


+Yeşilgiresun Belediyespor ile nasıl tanıştınız?
-Bölgesel ligde iken tanıştım Yeşilgiresun Belediyespor'la.Memleketi Kırklareli olan ve 4 yıl önceki Yeşilgiresun Belediyespor kadrosunu ezbere sayabilen KBB uzmanı doktor arkadaşım Burçin , ilk maça o götürdü beni.Yaklaşık 4 yıldır Giresun'dayım ve bence bu şehrin en önemli sosyal sorumluluk projesi Yeşilgiresun Belediyespor.Hemen hemen hiçbir maç kaçırmadık Burçin ile birlikte.Neden mi Yeşilgiresun Belediyespor?Çünkü Yeşilgiresun Belediyespor beni temsil ediyor.Benim bir hayatım var,mücadelem var,zevklerim,inandığım değerlerim var.Ve Yeşilgiresun Belediyespor benim memleketimin bir takımı ve beni temsil ediyor diyebilirim.Hem saha içinde ,  hemde saha dışında.Öncelikle iyi bir taraftar olmak gerekiyor bence ve ben öyle olduğumu düşünüyorum.Kombinem olduğu halde , yağmur altında 3 saat bekleyip içeri giremediğim ve izleyemedğim maçlar oldu.Mesela 2012-2013 sezonunda ki Trabzon maçını izleyemedim izdihamdan ötürü.

+Yeşilgiresun Belediyespor yönetimine nasıl katıldınız?

-Yönetimle beni tanıştıran Ömer Abi ( Ömer Cinel ) oldu.Aslında onunla da çok samimiyetim yoktu.Eski oyuncularımızdan birisi 2 yıl önce çalıştığım hastahanede ameliyat olmuştu.Ve o zaman sohbet etmiştik Yeşilgiresun Belediyespor'a dair.Sanırım geçtiğimiz Eylül ayıydı.Ömer Abi aradı bir akşam.Ve bir süre sohbetten sonra ''Hocam , seni Yeşilgiresun Belediyespor yöetiminde görmek istiyor arkadaşlarım.'' dedi.Onur duydum öncelikle.Eğer yönetime girersem tüm maçları izlerim , salon dışında kalmam dedim içimden.Şaka bir yana da sonra dedim ki ''Acaba doğru bir karar mı Yeşilgiresun Belediyespor yönetimine katılmak.''Sonuç olarak Bülent Yavuz,Fatih Yamak dahil hepsini dışarıdan tanıyordum ve bir tanışıklığım yoktu açıkçası.Biraz tedirgindim , evet.Ama şimdi dönüp baktığımda diyorum ki Ömer ABi iyi ki varsın , iyi ki beni bu güzel insanlar ile tanıştırdın  , iyi ki onları tanışma ve hayatı paylaşma fırsatı verdin.Çünkü Yeşilgiresun Belediyespor bir aile.Yönetici abilerim,arkadaşlarım,her maça gelen,üst üste maçlar kaynettiğimizde bile bu takıma inanan alkışlayan taraftarımız...Çok büyük bir aile Yeşilgiresun Belediyespor.Ve bir basketbol takımı sonuç olarak fakat benim için basketboldan daha fazlası.Aynı duyguları paylaşan,beraber sevinip,beraber üzülen ama asla vazgeçmeyen,asla pes etmeyen bir aileyiz biz.Yönetimi taraftarı oyuncusu,emektar malzemecisine kadar...

+Bu sezon istediğimiz gibi başlamadı , bazı olumsuzluklar yaşadık ama şu an takım iyi durumda Yeşilgiresun Belediyespor yönetimi bu durumu nasıl düzeltti?

-Bu sezon çok fazla şansızlık yaşadık , hatalarımız oldu belki ama hep daha iyisini yapmak için çalıştık hep birlikte.Çok zor zamanlarımız oldu evet ama şikayet etmedik hiç.Gün oldu kendi sahamızda üst üste maç kaybettik , gün oldu o muhteşem seyircimiz salonu doldurmadı.Ama inancımızı hiç bir zaman kaybetmedik ve hep mücadele ettik yollarımızı ayırdığımız oyuncular ve koçlar dahil...

+Bu sezon genel olarak bir koç sorunu oluştu , koç ile takımın dokuları bir türlü uyuşmadı.Fakat yönetim kimseye darılmadı , kimsenin ahını almadı çözümünü buldu bir şekilde.Mesela siz gördüğüm kadarıyla Altar Hoca ile hala görüşüyorsunuz.Bu hoşgörüyü nasıl sağladınız , kimseyi kırmadan nasıl devam ettiniz?
-Evet , Altar Hoca ya da Burak Hoca ya da aramızdan ayrılan oyuncularımız ile ayrılırken dostça ayrıldık ki dostluğumuzda hala devam ediyor.Son olarak Ahmet Kandemir'in gelişiyle birlikte saha içinde istediğimiz sonuçları almayı başardık.''Biz'' diyorum çünkü biz bir aileyiz.Aylar önce play-off dışındayken de bugün 6/7 yaptığımızda da biz hep aynı yerdeyiz.Son topa kadar dedik çünkü biz.Bugün itibariyle tb2l'de en az diğer takımlar kadar bir üst lig için iddaalıyız.Bizim bir hedefimiz ve sahada taşıdığı forma ile bu güzel ve yalnız şehir için terini akıtan ve son topa kadar mücadele eden bir oyuncu kadromuz var ve staff ekibimiz var.Saha dışında da gecesini gündüzüne katan yönetici arkadaşlarım ,abilerim , kardeşlerim var.Biz bir aileyiz ve bir hedefimiz var.Bülent Abi'nin de sezon başında dediği gibi ''Sonu ne ise neresi ise oraya kadar mücadele edecek ve başımızı öne eğdirmeyecek bir takımımız var.''Ben inanıyorum doğup büyüdüğüm ve hekim olarak hizmet ettiğim bu şehre.Yönetici arkadaşlarıma bu şehrin güzel yürekli insanlarına inanıyorum.Her maç salonu doldurup Giresun'un basketbol şehri olduğunu haykıran , salona sığmayan taraftarımıza inanıyorum.Ve play-off'lar öncesi hiç bir takımdan çekinmiyoruz , her kimle eşleşirsek eşleşelim her takımı hem içeri de hem de dışarıda yenebilecek gücümüz var.Ve bir kaç hafta içinde basketbol olarak daha iyi seviyeye çıkacağımıza inanıyorum.Son sözü Cemal Süreyya'nın dizeleriyle yapmak istiyorum.

''Güzel hayat isteyen , güzel insan biriktirsin...''

Bora Hun Paçun !

Yeşilgiresun Belediyespor'un değerli oyuncularından sevgili Bora Hun Paçun ile güzel bir röportaj gerçekleştirdim.Beni kırmadığı için kendisine buradan bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum.

+Basketbol'a ilk olarak ne zaman başladın?Başlamanda neler etkili oldu?
-Basketbol'a ilk olarak 14 yaşından Altay altyapısında İzmir'de başladım.Daha sonra Tuborg'a geçtim.Biraz şans eseri başladım zaten basketbola.Okul'un bahçesinde futbol oynarken boyumun uzun olmasıyla dikkat çektim ve bir yönetici tarafından görüldüm.O şekilde başlamış oldum.



+Basketbol kariyerinde dönüm noktası sayabileceğin bir yer oldu mu?
-Tabiki de basketbol yaşamımda bir dönüm noktası var.2005 senesinde 18 yaşında ilk a takıma yükseldiğimde Tuborg'tan o zaman kı adı ile Efes Pilsen'e transfer oldum.Ve tam 5 yıl Efes Pilsen'de forma giydim.Bu transfer benim kariyerim için dönüm noktam olmuştur.

+Basketbol tarzını nasıl buluyorsun?Zayıf ve kuvvetli bulduğun yönlerin neler?
-Tabiki de eksik yönlerim var ve basketbol'da bu her zaman da olacaktır.Asıl önemli olan o eksiklerin üzerine giderek en aza indirgemektir.Kişisel olarak ise evet , basketbol tarzımı beğenirim.

+TBL All-Star 2012'de yer aldın.Oraya seçilmek ve orada oynamak nasıl bir duygu?
-All-Star seçilmek tabiki de çok fazla gurur verici bir durum.

+Uzun bir TBL kariyerinden sonra TB2L'ye geldin.Yeşilgiresun'dan teklif aldığında neler düşündün?

-Evet , uzun zaman TBL'de oynadım.Yeşilgiresun'dan teklif aldığımda ise açıkçası sevindim.Çünkü bu kadar yatırım yapan ve inanan bir takımın çıkışına bir yardımım olmasını bende istedim.

+TBL ve TB2L arasında sence nasıl bir fark var ?
-Artık TB2L'de çok kaliteli ve sert bir oyun tarzına sahip.Artık bu iki lig arasında fazla bir fark olduğunu düşünmüyorum.Şu an iki lig arasında sadece yabancı sayısı farkı var , çok kaliteli oyuncularda TB2L'de oynuyorlar.Basketbol adına fazla bir fark var diyemem.

+Banvit Bandırma ve Pınar Karşıyaka gibi basketbol kültürü yüksek kulüplerde oynadın.Giresun'u bu açıdan nasıl değerlendiriyorsun?

-Tabiki de Banvit ve Karşıyaka ülke basketbolu için çok önemli ve üst düzey kulüpler.İkisi de çok uzun bir geçmişe sahip.Giresun'da bu kültüre sahip olacaktır mutlaka.Fakat ben biraz daha zamana ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.

+Giresun'a ilk geldiğinde kötü sayılabilecek bir performans gösterdin.Fakat daha sonra güzel bir ivme yakaladın.Bunda ne etkiliydi?

-İlk geldiğim zaman takım antrenmanı ve maç eksiğim vardı.İBB ile yaklaşım bir , bir buçuk ay kadar takım ile olamamıştım.Sadece biraz zaman aldı kendimi bulmam.Onun dışında bir etki yoktu , antrenman ve maçlarda her zaman elimden geleni yapmaya çalıştım.

+Omuzundan kötü bir sakatlık yaşadın.Şu an da ne durumdasın?Play-off'lara kadar hazır olabileceğini düşünüyor musun?

-Evet , gerçekten talihsiz bir sakatlık geçirdim.Fakat şu an daha iyi durumdayım.Haftaya takımla beraber antrenmanlara başlayacağım ve en kısa sürede tekrardan %100'üme ulaşacağımı düşünüyorum.

+Ahmet Kandemir ile birlikte takım güzel bir ivme yakaladı.Giresun'un şampiyonluk şansını nasıl görüyorsun?

-Şampiyonluk tabiki hedef ama her şey adım adım olmalı.Ahmet Kandemir ile güzel bir hava yakaladık.Ve sezon sonuna kadar böyle devam etmesi için takımca mücadele edeceğiz.

+Son olarak Giresun taraftarına nasıl bir mesaj vermek istersin?
-Taraftarımıza bizi sonuna kadar desteklemelerini söyleyebilirim.Hak ettikleri şampiyonluk için mücadele edeceğimizden şüpheleri olmasın.

23 Nisan 2015 Perşembe

Giresun'un Çocuğu : Can Özcan

Yaklaşık 2 yıldır Yeşilgiresun Belediyespor forması giyen sevgili Can Özcan ile kısa ama güzel bir röportaj gerçekleştirdim.Beni kırmadığı için kendisine buradan bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum.

+Basketbol ile tanışmanız nasıl oldu?
-Basketbola ilk defa 9-10 yaşlarında , boyumunda uzun olmasıyla , sıra arkadaşımın babasının tavsiyesi ile başladım.Pamukspor'a gittim ve oradan da Ülker'e geçtim.

+Yaklaşık 2 senedir Yeşilgiresun Belediyespor forması giyiyorsun.Ve 2 senedir Giresun büyük aksilikler yaşadı bunu neye bağlıyorsun ?

-Evet , iki senedir birçok şey yaşadım.Ama bu yaşananlar hem benim için hem de kulüp için aksilikten çok birer tecrübe oldu.Ve bu tecrübelerden hem benim hem de kulübün daha güçlü çıkacağına inanıyorum.

+Giresun küçük bir şehir , siz basketbolcular bu yönden sıkıntı yaşıyormusunuz?

-Giresun küçük ama Karadeniz Bölgesi'nin en güzel şehirlerinden birisi.Herhangi bir sıkıntı olmuyor ama ailenizden,arkadaşlarınızdan,sevdiklerinizde uzakta kalıyorsunuz.Bu bazen size zor gelebiliyor.Fakat bunlar profesyonellikte var , sadece basketbolda değil tüm sporcular için durum böyle.

+Bu sezon şanssız bir sakatlık yaşadın.Bu sakatlığın seni Play-Off'larda etkileyeceğini düşünüyor musun?
-Evet ,şanssız bir sakatlık yaşadım , elim kırıldı.Ama iyileştim , durumum gayet iyi.Başarılı bir ameliyat ve tedaviden sonra eski halime kavuştum diyebilirim.Sadece form durumumu düzeltmek için her gün daha çok çalışıyorum ve her geçen zaman daha iyiye gittiğimi düşünüyorum.Zaten benimde amacım Play-Off'lara kadar tamamen hazır hale gelebilmek.

+Takımda ki en çok koç değişikliğini gören isimlerden birisin.Yücel Platin , Cengiz Karadağ , Altar Tunçkol,Burak Bıyıktay ve son olarak Ahmet Kandemir.Bu sizi nasıl etkiliyor?
-Semih Uslu'yuda sayarsak 2 sezonda 6 koç ile çalıştım.Ama bazen ne yaparsanız yapın o oyuncularla o koçun kimyası uyuşmuyor.O yüzden de koç değişikliği mecburi olabiliyor.

+Bu sezona gelirsek Altar Tunçkol ve Burak Bıyıktay ile olmayan neydi?Ahmet Kandemir ile birlikte ne değişti?

-Burak Abi ile olmayan değilde , Altar Abi ile sezon başında takım kimyamızı bulamadık.Onun istediklerini de sahaya yansıtamadık.Daha sonra Burak Abi geldi ve Burak Abi zamanında ise sürekli bir oyuncu değişimi oldu.Bu ise takım olmamızı zorlaştırdı.Ahmet Abi geldiğinde ise sezonun bitmesine çok az kalmıştı ve biz çok kötü bir durumdaydık.Ahmet Abi ise bizi tek bir hedefe ve birbirimize kilitlememizi sağladı ve buna nasıl ulaşabileceğimizi en kısa şekilde gösterdi.O yüzden şu an da geçmiş zamana göre daha çok takım olduğumuzu düşünüyorum.

+Bu sezon ligin ikinci yarısı deplasmanda oynanan Sinpaş Denizli Basket maçında son saniyede maç kazandıran bir üçlük attın.O an neler hissettin?

-Denizli maçı basketbol olarak çok zevkli bir maçtı bence.Hem de oradaki basketbol atmosferi de çok güzeldi.Tabi böyle başa baş giden , uzatmaya giden bir maçta benim üçlüğümle takımımın kazanması beni gerçekten çok mutlu etti , o anda da çok sevindim.

+Son olarak Giresun taraftarına Play-Off'lar öncesi nasıl bir mesaj vermek istersin?

-Bu sene takımın da sezonu kötü geçirmesi ile birlikte sanırım taraftar bize küstü.Ama şu anda gayet iyi gidiyoruz.Hele ki play-off'lar yaklaşırken daha çok desteklerine ihtiyacımız var.O eski ateşli günlerine geri dönmelerine bekliyoruz.Bu haftasonu oynanacak olan Pertevniyal maçına herkesi kapalıya davet ediyorum.

Tecrübe Abidesi : Mutlu Demir !

Yeşilgiresun Belediyespor'un tecrübeli pivotu Mutlu Demir ile güzel bir röportaj yaptım.Bizi kırmadığı için kendisine burdan bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum.

+İlk olarak basit bir soruyla başlayalım.Basketbol ile nasıl tanıştınız ?

-İlk olarak basketbola Fransa'da başladım.10 yaşındaydım.Sokakta basketbol ile tanıştım.Daha sonra bir kulübe geçtim.2 sene bu mahalli kulüpte oynadıktan sonra Fransa'nın köklü kulüplerinden Chorale De Roanne'ye geçiş yaptım.Orada yıldızlar Fransa şampiyonu olduk ve en değerli oyuncu seçildim.Ayrıca burada Fransa Milli Takımına'da seçildim.Daha sonra beni Efes Pilsen altyapı sorumlusu Fikret Doğan keşfetti beni ve Efes Pilsen'e geldim.

+Profesyonel oyunculuk kariyerine Efes formasıyla başladın.Efes nasıl bir organizasyona sahip ?
-Efes bence Türkiye'nin ve Avrupa'nın en iyi organizasyonuna sahip bir kulüp.Orada geçirdiğim 6 sene benim için fazlasıyla gurur ve mutluluk verici.Orası farklı bir dünya bence.Çünkü oyuncunun rahat etmesi için elinden geleni yapıyorlar.Orada 4 sene altyapılarda , 2 sene A takımda geçirdim.Fakat sonra şanssız bir sakatlığım oldu.Ardından Beykoz'a kiralandım.O zamanlar birinci ligdeydi.Sonuç olarak Efes Pilsen benim ilk yuvam diyebilirim.

+TBL'de oynarken oyunun verdiği sertlikten dolayı Krstic ile bir pozisyon yaşadın.Ve kendisi kötü bir sakatlık yaşadı ve sen de bazı camialardan büyük tepki topladın.Bu konu hakkında ne diyorsun?

-Öncelikle Krstic konusuna gelirsek , kendisi bir önceki pozisyonda tekme attı kafama ve ardından dönerken bir pozisyon yaşadık.Ama ben abartılacak kadar bir faul yaptığımı düşünmüyorum.Kendini yere attı ve dirseğini kırdı.Hiç kimse bilerek böyle bir şey yapmaz , sonrasında tabi büyük tepki aldım ama bu istem dışı olan bir şey.Maç içerisinde o kadar yüksek tansiyonda oynuyorsunuz ki böyle pozisyonlar yaşanıyor ve bazı şeyleri fazla düşünemiyorsunuz.

+Uzun süren bir TBL kariyerinden sonra TB2L'ye geldin.Yeşilgiresun'dan teklif aldığında kabul etmek adına bir tereddüt yaşadın mı ?
-Profesyonel olarak bu benim 12.senem.Şimdiye kadar 11 sene TBL'de oynadım.Bir ara Banvit'deyken çifte lisansım vardı ama onda da fazla TB2L'de oynamadım.Karşıyaka'da geçen sene Türkiye Kupası ve bu sene Cumhurbaşkanlığı kupasını kazandım.Küçük bir sorun  oldu Karşıyaka'da ve bazı kulüplerden teklif aldım.TBL ekiplerinden teklif aldım , Yeşilgiresun'dan teklif aldım.Menajerimle oturduk , konuştuk ve Yeşilgiresun'un benim için ve geleceğim için en iyi seçenek olduğuna karar verdik.Ayrıca Giresun basketbola aç bir şehir ve yönetimde takımı TBL'de görmeyi çok istiyor.Bir hedef koydular ; Birinci lige çıkmak.Ve bende bu hedefi gerçekleştirmek amacıyla buraya geldim.Şu an her şey çok güzel gidiyor ve hedefe de az bir zaman kaldı.Umarım önümüzde ki sene Giresun'u , taraftarların istediği bir Giresun'u TBL'de göstereceğiz.

+TBL ve TB2L arasında oyun ve kalite açısından ne gibi farklar var ?
-Vallahi bunu en içten söyleyeceğim , bence hiçbir fark yok.Tabi birinci ligde teknik amaçlı daha fazla Amerikalı olduğu için ikinci ligdeki sertlik birinci ligde yok.Çünkü buraya ilk geldiğimde adaptasyon süreci yaşadım.O kadar sert fauller oluyordu ki Nenad Krstic'e veya başka birine yapılsa o zaman tepkiyi görürlerdi.(Burada gülüyor).Ama doğrusunu söylemek gerekirse ikinci lig apayrı bir lig.Çok fazla sert ve ben buraya gelirken bu kadarını beklemiyordum.Ama dediğim gibi TBL ve TB2l arasında fark yok diyebilirim.

+Pozisyonun gereği kora kor mücadelenin , oyunun elverdiği ölçüde sertliğin içinde yer alıyor.Karşı karşıya oynamaktan en zevk aldığın oyuncu kim ?
-Biz altyapılarda iken  Semih,ben,Ömer,Oğuz Savaş ve Bora vardı.Bora şu anda takım arkadaşım.Onlara karşı oynamaktan zevk alıyorum çünkü sonuç olarak beraber büyüdük.Ama beni kora kor oyuna zorlayan Kambala ve rahmetli Robert Traylor vardı.Beni en çok bu ikisi zorladı diyebilirim.

+Oyununda en zayıf olduğun yönün hangisi?Kısaca hangi yönünü beğenmiyorsun oyun içinde ?
-Oyun içinde en zayıf yönüm fiziğim çünkü bir ameliyat geçirdim ve biraz kilo aldım Karşıyaka'da iken.O kiloları vermek için çalışıyorum.Tabi bu bir dezavantaj oluşturuyor bana.En güçlü yönüm ise küçüklüğümden beri Post-Up 'ım kuvvetli.Sağ taraf tabiki sol taraf o kadar kuvvetli değil.(Burada gülüyor kendisi.)Yani bazı oyuncuların maç içinde tansiyonu yükselince kontrol edemiyor , bende de zaman zaman bu oluyor diyebilirim.Biraz daha kendimi kontrol etmem gerek çünkü bu beni hataya zorluyor.

+Giresun kentini ve insanlarını nasıl buluyorsun?Karşıyaka'da ki basketbol adına olan semt sahipliği , Giresun'da da şehir olarak var diyebilir miyiz?

-Giresun , dediğim gibi herkes inanılmaz özveriyle çalışıyor birinci lige çıkmak için.İlk geldiğimde aldığımız kötü sonuçlardan sonra seyirci küstü sanırım bize.Eskiden olan taraftar potansiyeli yoktu.Ama şimdi yavaş yavaş topluyoruz yine taraftarı , salon yenıden dolmaya başlıyor.Giresun aç bir şehir ve Giresun birinci lig'de olduğunda ki olacakta , bütün takımların korkacağı bir deplasman haline gelecek.İnsanlarına gelirsek , Giresun Karadeniz'den ayrı o yönüyle çünkü ben Trabzon'da da oynadım fakat burada ki insanlar çok sıcakkanlı.Ve daha fazla inatçı demeyelim'de inançlı diyelim.

+Yeşilgiresun Belediyespor'un şampiyonluk şansını nasıl görüyorsun?Ayrıca Play-Off'ta çekindiğiniz bir rakip var mı?

-Vallahi çekindiğimiz hiç kimse yok , aksine başka takımlar çekiniyor bizden.Biz ile eşleşmemek için kendi sıralamalarını ayarlamaya çalıştıklarını düşünüyorum çünkü Ahmet Hoca geldikten sonra inanılmaz bir çıkış yakaladık , müthiş bir dsiplin geldi takıma.Ben yine söylüyorum onlar bizden çekinsin çünkü baktığımızda TB2L'de ki en iyi kadroya sahibiz.Ben ilk geldiğimden beri hep söylüyorum bu takım bu sene birinci lige çıkacak , çünkü kaybedecek bir şeyimiz yok.Takım arkadaşlarımın hepsi çok yetenekli ve iyi insanlar.Özellikle Ahmet Abi , Komutan , çıkışta ki en büyük pay onun.Ben birinci lige çıkacağımızı düşünüyorum.

+Son olarak taraftara ve camiaya ne tür bir mesaj vermek istersin ?-Giresun taraftarına sadece şunu söyleyeceğim.Şu an da en zor dönemdeyiz.Bir maç 40 dakikadır.Son saniyesine kadar 39 bile değil son saniye son topa kadar bizi desteklemelerini istiyorum.İlk maçlarımız deplasmanda olacak dediğim gibi bu zor süreçte son saniyeye kadar desteklemelerini istiyorum.Sonunda da mutlu sona ulaşacağımızı düşünüyorum.

21 Nisan 2015 Salı

Tufan Önen'le Kısa Bir Röportaj Yaptık

Yeşilgiresun Belediyespor'umuzun değerli oyuncularından Tufan Önen'le kısa bir sohbet gerçekleştirdik.Kendisine bizi kırmadığı için buradan bir kez daha teşekkürlerimizi sunalım.

+Öncelikle klasik bir soruyla başlayalım.Basketbol kariyeriniz nasıl başladı ?
-Basketbol ile biraz şans eseri tanıştım.Futbol oynarken o anda oradan geçen bir antrenörün benim boyumu farketmesiyle başladım.Yanıma gelip ''Basketbol oynamak ister misin?'' diye sordu.Bende kabul ettim.
+Basketbol kariyerinizde sizin için dönüm noktası olan yer neresidir ?
-Bandırma Kırmızı'da düşük performans gösterdikten sonra İstanbul Bşb 'ye transfer olup , orada iyi bir sezon geçirmem benim için basketbol kariyerimin dönüm noktası oldu diyebilirim.

+Yeşilgiresun Belediyespor 'dan teklif aldığınızda ne düşündünüz ? Buraya gelmenizde neler etkili oldu ?
- Açıkçası Giresun'dan teklif aldığımda sevindim.Yeşilgiresun Belediye'ye karşı bir sempatim vardı zaten.Bu kararda en büyük etken taraftar oldu çünkü Yeşilgiresun Belediye'ye karşı rakip olarak oynadığımda taraftardan çok etkilenmiştim.İkinci olarak da Burak Abi(Bıyıktay)'nin çok etkisi oldu.Belki biliyorsunuzdur , ben daha önce Royal Halı Gaziantep'te oynarken bir sakatlık geçirmiştim.Buna rağmen Burak Abi bana güvendi , bana bu konuda özveri ile yardım edeceğini söyledi.Ben de ona güvendiğim için teklifi kabul ettim.

+TBL ve TB2L arasında ne gibi farklar var ? 
-Tbl ve Tb2l arasında ben pek fazla fark olduğunu düşünmüyorum.Özellikle yabancı kuralı nedeniyle TBL'de oynayan birçok Türk oyuncunun ikinci lige gelmesi , ek olarak kaliteli yabancıların da TB2L'ye gelmesi nedeniyle fazla bir fark olmadığını söyleyebilirim.Ama yine de TBL bir tık daha üstte diyebilirim.

+ Sezon içinde bir koç değişikliği yaşadınız.Bu sizi ve takımı nasıl etkiledi ?
-Koç değişikliği hakkında şunları söyleyebilirim.Burak Abi takımdan ayrıldıktan sonra sonuçta tanımadığımız bir antrenör geldi.Neye kızar , neye kızmaz ,neyi ister , neyi istemez , bilmiyorduk.Bu yüzden takımda tam anlamıyla olmasada gerginlik tarzı bir hava vardı.Bizi düşündüren bir kaç şey vardı.Sonuç olarak Burak Abi bizi biraz daha serbest ve özgür bırakan bir antrenördü.Ama duyduğumuz kadarıyla Ahmet Kandemir'in daha sert , dsiplinli bir insan olması bizi açıkçası olumlu şeylere itti.En azından dedik ki dsiplin olduktan sonra belki bir şeyler başarılabilir , diye düşündük.

+Burak Bıyıktay ile olmayan neydi ? Ahmet Kandemir ile birlikte neler değişti ?

-Burak Abi ile olmayan şey de , bu aslında Burak Abi ile ilgilide değil.Biz takım olarak , bütün staff ve oyuncular olarak bazı şeyleri başaramadık.Takımın kimyasını oturtamadık.Beklenilen ruhu yakalayamadık.Bu sadece Burak Abi ve oyuncuların suçu değil.Ama oyuncu değişimi gerçekleşmeyeceğinden , bir kan değişimi gerekiyordu ve sonuç olarak Burak Abi ile yollarımızı ayırdık.Bu kötü süreçte suç birinin veya birilerinin değil tüm kulübündür bence.Burak Abi ile bir hava yakalayamamıştık , bunu da Ahmet Kandemir ile yakaladığımız için biraz daha iyiye gidiyoruz.

+Play-Off'larda çekindiğiniz bir takım var mı?Kimle eşleşmek istersiniz?
-Play-Off'larda çekindiğimiz hiçbir takım yok.Aksine , keşke imkanımız olsa da hepsiyle teker teker oynayabilsek ve hepsini kazanabilsek.Çünkü ben artık o seviyeye geldiğimizi düşünüyorum.Kimle eşleşmek sorusuna ise cevabım , rakip farketmez , kim gelirse gelsin biz sahaya her zaman kazanmak için çıkacağız.

+Yeşilgiresun Belediyespor'un şampiyonluk şansını nasıl görüyorsunuz?Bu yolda belirleyici etmenler ne olacak ?

-Takımın şampiyonluğu konusunda ise herkes kadar bizim de şansımız var.Hatta bizim şansımızın daha fazla olduğunu düşünüyorum.Çünkü biz daha kontrollü , daha dsiplinli oynayan bir takımız.Biz müdafaa ettiğimiz sürece yenemeyeceğimiz rakip olmadığını düşünüyorum.Sonuçta play-off'a girdikten sonra herkesin şansı eşit.Şu takım birinci veya sekizinci hiç farketmez , biz sahada savaşmaya devam ettikçe , dsiplinli bir şekilde ilerlemeye devam ettikçe bir üst lige çıkacağımızı düşünüyorum.

+Bora Hun Paçun'un sakatlığı ile birlikte son birkaç maçtır daha fazla sorumluluk alman gerekti.Kendini play-off'lara hazır hissediyormusun ?
-Açıkçası Bora'nın sakatlığıda çok önemli bir sakatlık değil.Sanırım birkaç maç sonra aramıza dönecek.Sonuçta biz bir takımız ve birbirimizin açıklarını kapatmalıyız ancak böyle takım olunuyor.Play-Off'lara sadece ben değil takım olarak hazırız zaten bizim amacımız play-off'lara kalmaktı.Ben hep şunu söylüyorum ''İlk hedefimiz play-off sonra ki hedefimiz ise lige çıkmak.''Biz ilk adımı attık.Çok büyük aksilik olmazsa şu anda play-off'tayız ve biz buna hazırız ve ne yapmamız gerekiyorsa yapıyoruz.

+Giresun nasıl bir şehir ? Giresun'da yaşamaktan memnunmusunuz?
-Giresun aslında benim çok beğendiğim , küçük ve tatlı bir şehir.Zaten deniz olduktan sonra benim için sıkıntı yok.Ayrıca insanı çok sıcakkanlı.Ben buraya evimi taşırken bütün insanlar bana yardıma geldi.Esnafından ,marketine kadar.1 yıl daha kontratım var ama ben daha uzun yıllar Giresun'da kalmak isterim.

+Son olarak Giresun taraftarına bir mesajınız var mı?
-Taraftara ise şunu söylemek istiyorum.Buraya gelen ve giden 9 oyuncu , gel-git yapan koçlar herkesın hedefi bu takımı TBL'ye çıkarmak.Sezonun bitmesine 3 maç kaldı.Ben bu maçlarda taraftarı salonda görmek istiyorum çünkü Giresun taraftarı benim hayran kaldığım bir camia.Burdan herkesi salona davet ediyorum.

Tugay Koç twitter.com/tgykc facebook.com/tgykc28

18 Nisan 2015 Cumartesi

MUTLU'yuz , Şimdi Daha Çok Umutluyuz...

Giresun şehrinin ne kadar güzel bir basketbol şehri olduğunu bir kez daha anlamış bulunmaktayım.
Dün oynanan Mondi Melikşah Üniversitesi - Yeşilgiresun maçından sonra basket takımımız bir yana , şehrimizle , güzel insanlarımızla hepsiyle daha çok gurur duymaya başladım.
Bu sezon İstanbul'da oynanan tüm karşılaşmalarımızı salondan takip etme imkanı buldum ve her seferinde deplasman olmasına rağmen dün ki Melikşah taraftarından sayı fazlaydı.Buna rağmen güzel taraftarımız bu maçlarda Giresun'da olduğu gibi sadece kendi takımını desteklemiş ve karşı taraf aleyhine basketbol ahlakına uymayan hiçbir davranışta bulunmamıştır.Yenilince sessizce salondan ayrılmış , kazanınca oyuncularla birlikte galibiyetini kutlamıştır.Fakat dün ki maçta Sayın Koç'umuz Ahmet Kandemir'e maç boyunca küfür edilmiş , oyuncularımızdan Mutlu Demir'e insanlık dışı davranışlarda bulunulmuştur.
Her şey bir yana Melikşah'lı oyuncular ve bench ekibi maçın tansiyonunu düşürmek yerine daha da yükseltip Yeşilgiresun Belediyespor'u baskı altına almaya çalıştığı apaçık ortadadır.
Maça kötü başlayan Yeşilgiresun Belediyespor ilk periyotu hem kötü savunması hem de hücumda istediği şutları bulamaması nedeniyle 24-13 geride kapattı.Ayrıca Koç Ahmet Kandemir'e bu periyot teknik faul çalındı.2.periyot'a savunmada biraz daha toparlanmış olarak başlayan ekibimiz ilk yarı 5 sayı farkla 49-44 geride kapattı.
Ekibimiz 3.periyot'a ise fırtına gibi başladı.Doğru oyunlar kurup , müthiş savunmasıyla P.Miller ve R.Bradley ile seri sayılar buldu.Fakat 3.periyotun sonlarına doğru bir anlık motivasyon kaybı yüzünden gereksiz sayılar yedik.Ve 3.periyot'u 62-66 önde kapattık.Son periyot'a girerken ise salon'da tansiyon ise iyice yüksekti.Melikşah Üniversitesi 4.periyot'a biraz daha iyi başlamış , taraftar desteğini de arkasına almış fakat bir kaç oyuncusu oyunu kontrol altından götürmek yerine maçı germeye devam etmiş , bunun sonucunda maçın baş hakemi Mehmet Şahin Goldwire'a 5.faulünü çaldı ve oyun dışı bıraktı.Bu faulden sonra oyuna dahil olan Selahattin Akyol'un oyunu Goldwire kadar iyi götürememesi maçı tekrar bizim lehimize çevirdi.Tufan gibi önemli bir uzunumuzdan da yoksunduk bu periyotta.Maçı 11 saniye kala 79-77 ye getirmeyi başardık.Son top'ta ise Patrick Miller'ın üçlüğü skoru belırledi.79-80.
Maçtan sonra bazı açıklamalarda bulunan Sayın Koç Ahmet Kandemir :
-Sıralama ve play-off için çok önemli bir maçı kazandık.

Üst düzey bir maç oldu ve play-off sertliğinde oynandı.Play-off’lara kalırsak bu tür maçların bize büyük katkısı olacak. Kalan 3 maçı kazanırsak altıncılık garanti, hatta beşinci dahi olabiliriz. Play-off’lara girebilirsek herkes kadar bizim de şansımız var.'' dedi.
Fakat Mondi Melikşah Koç'u maçtan sonra basketboldan konuşmak yerine olayı yine başka yerlere çekmeye çalıştı.Kendisi ''Yeşilgiresun Belediye basketbol oynamaya değil, gerilimden yarar sağlamaya gelmiş. Giresun'daki ilk maçı da böyle kaybetmiştik. Yeşilgiresun şehir olarak, taraftar olarak 1. Lig'e bile hazır olabilir ama bunu desteksiz yapmaları gerekir.''  Kendisine en güzel cevabı yine biz verelim , tüm Giresun halkı'da bilir ki bize göre karakter galibiyetten , kazanmaktan , üst lige çıkmaktan çok daha önde gelir.Biz taraftarlarımız , oyuncularımız , yönetimimiz'den başka kimseden destek almıyoruz.Ayrıca kendisi bizim bench ekibimizin üstüne yürümüş, sözlü saldırıda bulunmuş fakat buna rağmen insanlığa sığmayan davranışı yüzünden tüm Melikşah ve Giresun taraftarından özür dilemesi yerine yalan söylerek kendini haklı çıkarmaya çalışmıştır.
Play-off yolunda takımımıza , yönetimimize , tüm teknik ekibimize başarılar diliyorum.Ve yazıyı şöyle bir sözle sonlandırmak istiyorum ;
-
İnsanların kötü olduklarını görmek beni şaşırtmıyor, ama bu yüzden hiç utanmadıklarını görünce hayretler içinde kalıyorum. »
Johann Wolfgang von Goethe

16 Nisan 2015 Perşembe

Yürüyoruz TBL'ye !


Öncelikle şunu söylerek başlamak istiyorum ; Ahmet Kandemir takımın

başına geldiğinden beri takımdaki ciddiyetsizlik sorununun yavaş yavaş kaybolduğunu görüyorum.Sezona Altar Tunçkol ile başlamış , Burak Bıyıktay ile toparlanmaya çalışmış fakat ciddiyet sorununu çözememiş , serbest atışlarda ve şut yüzdesinde düşük bir performans gösteren ve beklentinin çok altında kalan bir Yeşilgiresun görüyorduk.Lakin yönetimin inancını kaybetmemesi , bazı tepkilere rağmen ısrarını sürdürmesi takımı sonunda iyi yerlere getiriyor diyebiliriz.
Yeşilgiresun Belediyespor'un son iki maçına baktığım da şanssız bir Sakarya Bşb yenilgisi ve kaybetmeye tahammülümüzün olmadığı bir Mersin Bşb galibiyeti gördük.Eksiklerimiz olmasına rağmen son 4 maçlık periyotu iyi bir şekilde geçirdik.Sakarya Bsb maçında Bora Hun Paçun'un yokluğu özellikle savunma da bizi oldukça kötü etkiledi.Ayrıca kendisinin sezonu kapattığı söyleniyor.Bora'nın boşluğunu Tufan doldurmaya çalışacak ne kadar başaracak bunu zamanla göreceğiz.Zaten Tufan takıma katıldığından beri takıma savunmada yaptığı katkı muazzam.Hücum'a gelince R.Bradley ve P.Miller'ın uyumu her geçen gün artıyor , Miller sayesinde diğer oyuncularda doğru şutları buluyor.Ramel'e gelince ise sene başından beri takıma hayat veren oyunculardan son Mersin maçında da bunu gösterdi.Saadete gelirsek takımın kimyası her geçen gün düzeliyor ve play-off yolunda emin adımlarla ilerliyoruz.
Unutmayın ; Bizimkisi bir aşk hikayesi...